Çocukluğumdan beri renklere hayranım çünkü geniş bir renk paletiyle duygularımı ve onların nüanslarını canlılıkla ifade edebiliyorum. Renk spektrumundaki en ufak farklılıklar bile insanları etkileyebiliyor ve renk analizinde bu durum açıkça ortaya çıkıyor; her gri aynı değildir, grinin de farklı tonları vardır. Renkler, sanatımda ifade etmek istediğim gibi, hayatımda da bana yaratımın kendisini hatırlatır. Bu devamlı yaratıcı süreçte, doğada gerekli huzuru, bilgeliği ve gücü buluyorum ve bu da resimlerimde ortaya çıkıyor. Doğanın güzelliğinden, büyüleyici bitki örtüsünden ve özellikle uzun süre yaşadığım Akdeniz bölgesinden ilham alıyorum; denizinin güçlü masmavi tonları, parlayan güneşi ve altın rengi kumsallarından. Bir kadın sanatçı olarak yaşamın evrelerini bir bulmaca gibi bir araya getirmeye ve büyülü geçişler yaratmaya çalışıyorum. Uçsuz bucaksızlığın içinden gelip tekrar kaybolan, kısmen soyut, kısmen şiirsel biçimde oluşturulmuş, sabun baloncukları gibi uçan özgür düşünceler. Maskelerin ardında, çoklu yüzleri ile saklanan ve kırılganlıklarının içinde güçlerini ortaya koyan kadın figürleri. Hayatın parçası olan bu ana temaları ifade ederken, olumlu bir bütüne ulaşmak arzusu ve umuduyla, renklerle dans etmeye devam ediyorum.